Hem 3. Havalimanı ve Marmara Otoyolu’ndan etkilenen hem de Kanal İstanbul’un etki alanında yer alan Ağaçlı Köyü yakınlarında görüştüğümüz bir mandacı bize bölgedeki hayvancılığı, mega projelere karşı olmadıklarını, bunlar yapılırken muhatap alınmayı istediklerini anlattı.
18 Aralık 2020
Burada linyit çıkıyormuş. Ne zaman bitti bu iş?
Tabii, bulunduğun bu alan denize kadar kömürdü. Kömür alındı, burası dolduruldu. Onlar söktüler, aldılar kara elmaslarını, gittiler. Biz kaldık gene burada. Şimdi vermiş oldukları tahriplerin cezasını biz çekiyoruz. Burada eskiden ufak baş da vardı, koyun vardı. Şimdi koyun yok, çünkü su yok. Ben elimle kaynak suyundan su içerdim. Şimdi yüzeyde su kalmadı. Kaynak sularımız vardı, adım başı sularımız vardı. Duru su olmayınca mecbur kaldık, böyle gölet oluşturulan yerlerde manda edinmeye başladık.
Sahilde hafriyat döküm alanı var. Mega projelerden sonra buralar değişip dönüştü mü?
Orası Büyükşehir Belediyesi’nin döküm sahası, şahıs değil. İSTAÇ döküyor. Her şey var, aşure gibi burası. Ölüler bile dirildi burada kaç seneden beri, yer sahipleri falan.
Burada 120 hane var, 1200 nüfuslu. Ağaçlı bölgesi, Eyüpsultan ilçesine bağlı. 1600 tane büyükbaş hayvan var. Düşünebiliyor musun? Küçümsenecek bir rakam değil bu. İstanbul’a 30 kilometre mesafede hayvancılık yapılıyor. Zaten ormanlarımız kalmadı. Marmara Otoyolu ile orman denen bir şey kalmadı zaten.
Kanal İstanbul’un da büyük bir alanı etkileyeceği söyleniyor.
Kanal İstanbul pek bizi ilgilendiren bir konu değil. Bizi havaalanı ilgilendiriyor. Buradan itibaren Yeniköy, Tayakadın, Terkos, Baklalı’ya doğru komple tarım bölgesi. Sazlıbosna, tarım bölgesi buralar. Ben mesela hayvancılık için Tayakadın’dan saman alıyordum, ot alıyordum. Şimdi oralardan alamıyorum. Saray’a, Vize’ye gitmem lazım. Tekirdağ’a, Edirne’ye gitmem lazım.
Ben günde 250-300 kilo süt veriyorum. Aylık, senelik meblağa bir bak bakalım. Bu tutum, bu davranış böyle devam ederse Göktürk’e gidip oradan bakraçla yoğurt alacağım gibi geliyor bana. Mandacılık yok olacak. Kendim süt üretiyorum şimdi. Böyle devam ederse gidip oradan 2-3 kilo yoğurt alacağım, o mayalı yoğurtlardan. Düşünebiliyor musun?
Hayvancılıkta giderler yüksek mi?
Bir çuval yem geçen sene 65 bin lirayken bugün 130 bin lira oldu. 130 bin lira. Bir çuval yem ile oluyor mu bir hayvan? Yemin aylık 27-28 milyar gideri var. Samanı da saymadım, günde 12 balya saman gidiyor, balyası 20 bin lira. 12 çuval da yem gidiyor. Benim tahsilim yok, sen hesap et. Hayvancılık ağır, ama Allah yine de bin bereket versin. Bundan yine ekmek yiyoruz biz. Ama meblağ çok ağır. Şimdi hayvancılığa devlet tarafından destekleme veriliyor, hibe veriliyor. Ben onun için pek taraftar değilim. Hibe vermesin bana, yemi, samanı düşürsün. Çiftçiye versin, mazotunu düşürsün, bana vermesin. Ben ucuza aldıktan sonra zaten oradan desteklemeyi almış olurum.
Üçüncü havalimanı sizi etkiledi mi?
Havalimanı etkiliyor. Buraya 250-300 metre mesafede altıncı pist var. Ağır kargo pistinin altıncı bölümü burada. 250 metreye kadar pistin aydınlatması, koruma bandı geliyor. 250 metrenin dışında sen nasıl duracaksın? Biz havalimanına karşı değiliz. Karşı olduğumuz şu, biz ne yapacağız? Değil mi? O zaman gelin, birini bizimle muhatap yapın. Deyin ki, bunu bunu yapacağız, bu yer bize lazım.
Projede mandacılık yapanlar buradan alınıp Edirne tarafında bir yere yerleştirilecek deniyor.
Hayır canım, bu bir öngörüştür. Gelir, görüşürsün köylüyle. Köylüyle istişare yaparsın. Görüşünü alırsın. “Burası bize lazım, kamu yararına lazım. Size ne yapabiliriz?” dersin, değil mi? Ona göre teklifini yaparsın. Sen yapacağını da söylemiyorsun, yapmadığını da almıyorsun, aldığını da vermiyorsun. E nasıl olacak bu? Enteresan bir durum.
Çocuklarınız var mı? Hayvancılığa devam etmek isterler mi?
Var. Hayvancılığa devam ederiz. Bakalım, şartlar neyi getiriyor. Ona göre bakacağız. Bizi uçağa bindirirler, gönderirler mi? Nereye gideriz, onu da bilmiyorum Trakya’ya gidin derlerse.
Trakya’da ne yapacaksınız?
Ben 60 yaşını geçmiş bir adamım. Bu yaştan sonra biz İstanbul il sınırının dışında hayvancılık, komşuluk yapamayız, bağdaşamayız. Zor. Her şeyde bir hayır var. Hakkımızda hayırlısı olur umarım. Projeleri de olsun, projeye karşı değiliz. Ama birilerini de muhatap alarak yapılsın, sorulsun. Görüş alınsın.